Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında daha önce verdiği “hak ihlali” kararına yönelik Türkiye’nin yaptığı itirazı reddetti. Böylece mahkemenin kararı kesinleşmiş oldu.
AİHM, 8 Temmuz 2025’te açıkladığı kararında Demirtaş’ın tutukluluğunun “ifade özgürlüğü” ve “özgürlük ve güvenlik hakkı” ilkelerini ihlal ettiğine hükmetmişti.
Türkiye, kararın yeniden değerlendirilmesi için temyiz başvurusunda bulundu ancak Avrupa mahkemesi bu başvuruyu yerinde görmeyerek reddetti.
Demirtaş’ın avukatları 2017’den bu yana süren yargı süreci boyunca tutukluluğun siyasi gerekçelerle uzatıldığını savunmuştu.
AİHM kararı, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından da izleniyor. Türkiye’nin itirazının reddiyle birlikte, Demirtaş’ın tahliyesi yönündeki çağrı uluslararası hukuk açısından bağlayıcı hâle geldi.
Kararın ardından Selahattin Demirtaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları söyledi:
“AİHM kararı hukuken elbette önemli, ancak asıl olan halkımızın vicdanında adaletin sağlanmasıdır. Umudumuzu koruyoruz.”
Uzmanlara göre, kararın kesinleşmesi Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerini yeniden gündeme getirdi.
Ankara’nın, AİHM kararlarını uygulama konusundaki tutumu, hem iç hukuk hem de uluslararası ilişkiler açısından dikkatle izlenecek.