Türkiye’den dünyaya uzanan bir sorun: 50M2, Fatma, Tribes of Europa ve daha fazlası…

Netflix izleyicileri, platformda son yıllarda artan “devamı gelmeyen diziler”den şikâyetçi. Türkiye yapımlarından 50M2 ve Fatma, uluslararası prodüksiyonlardan Tribes of Europa ve To the Lake gibi dizilerin tek sezonla kalması, dijital yayıncılıkta “sürdürülebilirlik” tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Türk yapımları bir bir sessizce rafa kalkıyor

Netflix’in Türkiye yatırımları 2018’den bu yana istikrarlı şekilde artarken, birçok yerli dizi yalnızca bir sezonla sınırlı kaldı.
2021’de yayınlanan 50M2, kara mizah tonuyla dikkat çekmiş, hem yerli hem yabancı izleyiciden olumlu yorumlar almıştı. Ancak ikinci sezon onayı hiçbir zaman gelmedi.

Benzer bir akıbeti paylaşan Fatma, oyuncu performanslarıyla beğeni toplamasına rağmen “mini dizi” etiketiyle tek sezonluk kaldı. İzleyici hikâyenin devamını beklerken, Netflix’ten sessizlik geldi.
Senden Başka dizisi de romantik-dram türündeki iddiasına rağmen yalnızca bir sezonla platformdan kayboldu.

Sektör kaynaklarına göre bu durum, Türkiye’deki yapımcıları da tedirgin ediyor. Birçok yerli şirket, “devam garantisi” olmadan büyük bütçeli dizi üretmekte artık daha temkinli davranıyor.

Dünya genelinde de tablo farklı değil

Netflix yalnızca Türkiye’de değil, küresel çapta da benzer bir eğilim izliyor.
Almanya yapımı Tribes of Europa, distopik atmosferiyle beğeni toplamış, fakat ikinci sezon kararı çıkmamıştı.

Rus yapımı To the Lake, pandemi döneminde dünya genelinde büyük izlenme oranlarına ulaşmıştı. Ancak Ukrayna savaşı sonrasında jeopolitik sebeplerle yeni bölümleri yayınlanamadı.

Arjantin yapımı Sonsuzluk Yolcusu (El Eternauta) ise umut veren projelerden biri. 2025’te yayınlanan dizinin ikinci sezon hazırlıklarının konuşulduğu belirtilse de, Netflix’ten henüz resmi bir açıklama gelmedi.

 

“İzlenme oranı yetmezse iptal kaçınılmaz”

Medya analistlerine göre Netflix’in iptal kararlarının arkasında temel olarak üç faktör öne çıkıyor:

  1. İzlenme – maliyet dengesi: Platform, yapımların izlenme süresi, yeni abone kazancı ve üretim maliyetini dikkatle analiz ediyor. Yeterli getiriyi sağlamayan diziler, ilk sezonun ardından durduruluyor.

  2. Hak ve lisans karmaşası: Bazı dizilerin dağıtım hakları farklı şirketlere ait. Bu da yeni sezon sözleşmelerini zorlaştırıyor.

  3. Jeopolitik riskler: Rusya örneğinde olduğu gibi bölgesel gelişmeler veya hükümetlerle yaşanan gerilimler, içerik planlarını doğrudan etkileyebiliyor.

Bazı yapımların ise tamamen “mini dizi” olarak tasarlandığı, ancak izleyiciye bu bilginin yeterince aktarılmadığı belirtiliyor.

Türkiye pazarında güven sorunu doğuyor

Türk izleyiciler arasında yaygın kanaat şu: “Netflix Türkiye dizilerine yatırım yapıyor ama sürdürülebilirlik eksik.”
Sosyal medyada “Devamı gelmeyen diziler çöplüğü” gibi yorumlar dikkat çekerken, izleyiciler artık yeni bir diziye başlamadan önce “Acaba finali olur mu?” diye düşünüyor.

Yerel yapımcılar da benzer bir kaygıyı paylaşıyor. Prodüksiyon şirketleri, ikinci sezon güvencesi olmadan büyük bütçeli projelere girmekte tereddüt ediyor.

Platform sessiz, izleyiciler ısrarcı

Netflix, genellikle iptal veya devam kararlarına dair detaylı açıklama yapmıyor. Şirket, “her yapımı ayrı performans kriterlerine göre değerlendirdiklerini” belirtiyor.
Ancak izleyiciler daha fazla şeffaflık istiyor. Özellikle Türkiye’de “devam gelmeyen” dizilerin sayısının artması, platforma olan güveni zedeliyor.

Bazı sektör uzmanları, Netflix’in “mini dizi stratejisini” bilinçli olarak artırdığını düşünüyor. Bu strateji, hem maliyet kontrolü hem de farklı türlerde kısa soluklu ama etkili hikâyelere alan açmak açısından tercih ediliyor.

Dijital çağın yeni sorunu “tek sezon sendromu”

Netflix, 250 milyondan fazla abonesiyle dijital yayıncılığın lideri konumunda. Ancak içerik bolluğu, aynı zamanda “devam etmeyen diziler” sorununu da büyütüyor.
Hem Türk hem yabancı izleyiciler için tablo net: güçlü bir ilk sezonun ardından sessizce sona eren diziler, dijital platformlarda “tek sezon sendromu” olarak adlandırılan yeni bir dönemi başlattı.