"Yaşama Şansı Yüzde 1’di": Küçük Arda’nın Mucizevi Hayat Mücadelesi

Ankara’da henüz 18 aylıkken sulama havuzuna düşerek 23 dakika boyunca nefessiz kalan Arda Yıldırım’ın yaşamı, doktorların “yaşama şansı yüzde 1” demesine rağmen mucizevi şekilde devam ediyor. Üç ay boyunca yoğun bakımda entübe edilen, yutma refleksi kaybolduğu için boğazına trakeostomi açılan Arda, bugün 7 yaşında. Yatağa bağımlı olsa da evde sağlık ve eğitim desteğiyle gelişimini sürdürüyor.

23 Dakika Oksijensiz Kaldı, Ailesi Umudunu Hiç Kaybetmedi

O korkunç gün, her şey bir anda oldu. Henüz yürümeye yeni başlamış bir bebek olan Arda, bahçedeki sulama havuzuna düştü. Ailesi tarafından sudan çıkarıldığında nefes almıyordu. Dakikalarca süren kalp masajı, acil müdahale ve ardından hastaneye sevk... Doktorlar, Arda'nın 23 dakika boyunca oksijensiz kaldığını, hayatta kalma ihtimalinin neredeyse olmadığını söyledi.

Ancak anne Nazan Yıldırım ve ailesi pes etmedi. "Engelli de olsa, sağlam da olsa benim çocuğum" diyen anne Yıldırım, her koşulda Arda’nın yanında oldu.
"Biz umudu hiçbir zaman bırakmadık. Yoğun bakımda geçirdiğimiz aylar, evde geçen zorlu günler... Hepsine değer. Çünkü o yaşıyor."

Tüm Hayatını Evde Sürdürüyor, Ama Gelişmeye Devam Ediyor

Arda’nın solunumu bir makineye bağlı. Yutkunamadığı için beslenmesi mama yoluyla sağlanıyor. Günlük bakımı, ilaçları, fizik tedavisi evde düzenli olarak sürdürülüyor. Aile, Sağlık Bakanlığı’nın sağladığı evde sağlık hizmetlerinden ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın sunduğu özel eğitim desteğinden faydalanıyor.

Anne Yıldırım, evde verilen bu hizmetin hayatlarını ne kadar kolaylaştırdığını şu sözlerle anlatıyor:
“Çocuğumu hastane ortamına sokmadan her şeyimizi evde halledebiliyoruz. Bu çocuklar hastanede çok strese giriyor, enfeksiyon riski yüksek. Şimdi doktorlarımız ayda bir evimize geliyor, kan testlerini burada yapıyorlar. Öğretmenimiz her hafta gelip kitap okuyor, Arda’ya duyu bütünleme çalışmaları yaptırıyor.”

“Bu Hastalar Bizimle Büyüyor”

Arda'nın sağlık takibini yürüten Ankara Etlik Şehir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Songül Deniz Boybeyi de küçük hastasıyla aralarındaki bağı anlatıyor:
“Arda’ya 6 yıldır evde sağlık hizmeti götürüyoruz. Bu hizmet sadece tıbbi destek değil, aynı zamanda aileyle iç içe yürüyen bir süreç. Bu çocuklar bizimle büyüyor. Aileleri bizi evlerinin bir parçası gibi görüyor. Zamanla duygusal bağ oluşuyor.”

Boybeyi, bu sistemin çocukları hem hastane stresinden hem de enfeksiyon riskinden koruduğunu vurguluyor.
“Ayrıca Sağlık Bakanlığı’nın yeni uygulamasıyla artık bazı kontrolleri görüntülü olarak da yapabiliyoruz. Bu sayede daha fazla çocuğa daha hızlı ulaşabiliyoruz.”

Küçük Bir Umut, Büyük Bir Hayat

Arda’nın gelişimi yavaş ama umut verici. Her geçen gün küçük adımlarla da olsa ilerleme kaydediyor. Ailesi, evdeki her gülümsemesini, göz kırpmasını, bir ses çıkarışını büyük bir zafer olarak görüyor.

Arda’nın hikâyesi, sadece bir çocuğun hayata tutunma mücadelesi değil; aynı zamanda aile sevgisinin, inancın ve kamusal desteklerin ne kadar hayati olduğunu gösteren gerçek bir yaşam öyküsü.