Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan kritik ara seçimlerin yankıları sürüyor. Seçmenler, Kongre'nin iki kanadı olan Temsilciler Meclisi ve Senato için sandık başına gitti. Sonuçlar, "kırmızı dalga" (Cumhuriyetçilerin ezici zaferi) beklentisinin aksine, başa baş bir mücadeleye sahne oldu ve ülkeyi siyasi olarak ikiye bölünmüş bir tabloyla bıraktı.

Cumhuriyetçiler, 435 sandalyeli Meclis'te çoğunluğu sağlamak için gereken 218 sandalyeyi az bir farkla da olsa kazanmayı başardı. Bu, Başkan Biden'ın iç politikadaki (sağlık, eğitim, vergi gibi) yeni yasa tasarılarını Meclis'ten geçirmesinin artık çok zor olduğu anlamına geliyor.Seçimlerin kilitlendiği eyaletlerde Demokratların elde ettiği başarı, 100 sandalyeli Senato'da kontrolü korumalarını sağladı. Bu durum, Biden için kritik bir başarı; çünkü Senato, Yüksek Mahkeme yargıçları ve büyükelçiler gibi önemli atamaları onaylama yetkisine sahip.

Piyasalar, net bir siyasi yönden ziyade "kilitlenme" ve "belirsizliği" fiyatlıyor.

Bölünmüş bir Kongre, genellikle büyük vergi artışları veya kapsamlı düzenlemeler gibi radikal ekonomik değişikliklerin yapılamayacağı anlamına gelir. Bu durum bazı sektörler için olumlu olsa da, genel piyasalar siyasi kilitlenmenin yaratacağı istikrarsızlık nedeniyle temkinli bir duruş sergiliyor. Seçim sonuçlarının yarattığı belirsizlik, doların diğer para birimleri karşısında dalgalı bir seyir izlemesine neden oluyor.

Temsilciler Meclisi'ni kontrol edecek olan Cumhuriyetçilerin bir kanadı, Ukrayna'ya yapılan milyarlarca dolarlık askeri ve mali yardımları sorguluyor.

Bu grup, yardımların azaltılması veya daha sıkı denetlenmesi için baskı yapacaklarını açıkladı. Senato'da Demokratların çoğunlukta olması bu yardımların devamını sağlasa da, Meclis'ten onay almak artık daha zorlu siyasi pazarlıklara tabi olacak.

Çin ile ilişkilerde ise her iki partinin de "sert duruşu" sürdürmesi bekleniyor.

Bu seçim sonuçları sadece ABD'yi değil, tüm dünyayı etkileyecek dinamikleri değiştirdi.