BİM İcra Kurulu Üyesi Galip Aykaç, zincir marketlere yönelik siyasilerin eleştirilerine verdiği yanıt AKP ve MHP'lileri kızdırdı. Sosyal medyadan kampanya başlatan Cumhur İttifakı seçmeni boykot çağrısı yapmaya başladı. 

 

BİM hisseleri borsada sabah açılış seansında sert değer kaybetti. “Bizi terörist ilan edenlere, maaşlı televizyon yorumcularına, depo basıp yağları halka dağıtırım diyen iş bilmez yöneticilere, FETÖ örgütü ile ile bizi tehdit eden parti liderlerine söyleyeceklerimiz var” diyen ve BİM İcra Kurulu Üyesi Galip Aykaç’ın perakende sektörüne yönelik bu suçlamaları yapanlara “Bre ahlaksızlar, bre densizler. Sizlere bundan sonra sizin tonunuzda cevap vereceğim, bilesiniz” sözleri Cumhur İttifakı yöneticilerini ve seçmenini kızdırdı.

 

BİM için boykot çağrısı yaptı

 

Aykaç’ın açıklamalarının Erdoğan’ın kasım ayı sonunda Katar ziyareti sonrasında zincir marketlere yönelik yaptığı Erdoğan, “Para cezası demek ki bunları ıslah etmiyor. Para cezasının dışında atılacak adımları da ilk kabine toplantımızda inşallah masaya yatırırız ve oradan da bunların üzerine ayrıca gideriz. Değişik öneriler var. Bütün mesele yaptırımın çok daha ağır olması. Bu bunlara ürkütücü gelebilir. Bunu halletmek lazım” açıklamasından sonra gelmesi dikkat çekmişti. “Sürekli zam yapan zincir marketlerin FETÖ'yle irtibat ve ilişkisinin titizlikle araştırılması gerektiğine inanıyoruz” diyen MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye de isim vermeden yanıt veren Aykaç, “Bizi terörist ilan edenlere, maaşlı televizyon yorumcularına, depo basıp yağları halka dağıtırım diyen iş bilmez yöneticilere, FETÖ örgütü ile ile bizi tehdit eden parti liderlerine söyleyeceklerimiz var” diyen Aykaç, şöyle dedi:“Bu ülkenin güzel insanları sizlerin yalanlarına hiçbir şekilde itibar etmediler. Üç harfliler diye bizleri farklı yere koymaya çalışan ve Müslüman olduğunu iddia eden bu insanlara söyleyeceklerimiz var. Lütfen aynaya baksınlar, kendilerini göreceklerdir. Bunların hepsinde art niyet ve algı yönetimi vardır. Tüketicilerimiz bunlara hiçbir zaman karşılık vermemiştir.”

 

 Türkiye’de 55 milyon tondan fazla sebze ve meyve üretimi gerçekleştirildiğini, bunun yaklaşık yüzde 30-35 arasındaki kısmının ise fire olarak ayrılıp, geriye kalan 35 ila 37 milyon tonun yüzde 15’ini perakendecilerin sattığı bilgisini veren Aykaç, “Geriye kalan yüzde 85’i manavlar, pazarlar, ev dışı kanallar vb.de satılıyor” dedi. “Soruyorum, bu durumda yüzde 15’lik piyasasını oluşturduğu sebze ve meyveyle enflasyonun sebebi biz olabilir miyiz” diyen Aykaç, “Bu yanlış algıyı hep beraber ortadan kaldırmamız lazım” diye konuştu. “Domatesi tarladan 0 liraya yani hiç para vermeden alsak bile onun markete gelmesi 7,5 liradır” diyen Aykaç, şöyle devam etti: “Çünkü bu marketin bir çalışma maliyeti vardır. Dükkân kirası var, elektrik masrafı var, personel masrafı var, iletişim masrafı var. Tüm bunları alt alta koyduğunuzda domatesin fiyatı bu noktalara gelecektir. Bizi bunun sorumlusuymuş gibi göstermeye çalışanlar var. Bu yanlış algıdan bu ülkeyi kurtarmak zorundayız. Asıl mesele plansız üretim, girdi maliyetlerinin yüksek olması, birçok konuda dışa bağımlılığın azaltılamaması”. “Planlı üretim yapmamız gerek. Bunu söylemekten yoruldum” diyen Aykaç, “Bunları 15 yıl önce bir konferansta da demiştim. 10 yılda bir gelişme olmaz mı? Var ama çok yetersiz. Bir sene patatesimiz çok, diğer sene patatesimiz yok. Bu plansız üretimdir” ifadelerine yer verdi.