Milyonlarca emeklinin gözü kulağı, 2026 Ocak ayında maaşlarına yapılacak zamda. Yüksek enflasyon nedeniyle alım gücünün düşmesi, özellikle en düşük emekli maaşı (taban aylık) alan vatandaşların beklentisini artırmış durumda. Piyasalar, normal enflasyon farkının yanı sıra, ek bir "refah payı" artışı yapılmasını bekliyor.
Bugünkü tartışmaların temelinde yatan en önemli konu, en düşük emekli maaşının mevcut hayat pahalılığı karşısında yetersiz kalması.
- Milyonlarca emeklinin kök maaşı (gerçek maaşı), yasal olarak belirlenen en düşük emekli maaşı sınırının altında kalıyor.
- Bu emekliler, enflasyon farkı kök maaşlarına eklense bile, maaşları en düşük seviyeyi geçemediği için zammı tam olarak hissedemiyor.
- Bu nedenle beklenti, öncelikle bu taban aylık seviyesinin, asgari ücret seviyesi de dikkate alınarak güçlü bir şekilde güncellenmesi yönünde.
Normal şartlarda, SSK ve Bağ-Kur emeklileri 6 aylık enflasyon farkı kadar, memur emeklileri ise toplu sözleşme zammı artı enflasyon farkı alıyor. Ancak bu seferki beklenti farklı:
- Vatandaşlar, sadece enflasyon farkının yetersiz kalacağını düşünüyor.
- Masada olduğu konuşulan en güçlü formül, memur maaşlarına yapıldığı gibi, tüm emeklilere eşit bir "seyyanen zam" (ek iyileştirme) yapılması ve bunun üzerine enflasyon farkının eklenmesi.
- Dünkü Kabine Toplantısı'nda "harcama kontrolü" mesajı verilmiş olsa da, sosyal adaleti sağlamak ve en düşük gelir grubunu korumak adına bu ek zammın bütçe olanakları dahilinde değerlendirildiği belirtiliyor.
Piyasalar ve emekliler, Ocak ayında hem enflasyon farkını hem de alım gücünü artıracak ek bir iyileştirmeyi beklemeye devam ediyor.

