Bir İstanbul ağır ceza mahkemesi, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi kararını açıkladı: 22 Haziran’dan bu yana “Cumhurbaşkanına tehdit” suçlamasıyla cezaevinde bulunan gazeteci Fatih Altaylı, 4 yıl 2 ay hapis cezasına mahkûm edildi. Mahkeme, adli kontrol önlemlerinin yeterli olmayacağı kanaatine vararak tutukluluk halinin devamına hükmetti. 

Savcılığın iddiasına göre, Altaylı’nın 20 Haziran’daki YouTube yayını sırasında yaptığı yorumlar, Cumhurbaşkanına yönelik tehdit ağırlığı taşıyordu. İddianamede, sözlerin “fiili saldırı” kapsamında değerlendirilmesi gerektiği öne sürüldü. 
Altaylı ise savunmasında, bahsettiği ifadelerin tarihsel örneklere ve yorumlara dayandığını, herhangi bir şiddet çağrısı ya da hakaret kastı olmadığını belirtti. Sözlerinin bir tehdit değil, düşünsel bir ifade olduğunu savundu. 

Bugünkü duruşma, Altaylı’nın bu suçlamayla ikinci kez hâkim karşısına çıktığı oturumdu. Mahkeme heyeti, ceza ve tutukluluk kararını açıkladı. Kararın ardından Altaylı, duruşma salonundan elindeki dosya ve notlarını havaya fırlatarak ayrıldı — bu tepki, mahkeme kararına itiraz ve şaşkınlığını ortaya koydu. 
Ardından, Avukatları cezaya itiraz edeceklerini ve dosyayı istinafa taşıyacaklarını belirtti.

  • Bu dava, medya ortamında “eleştiri ve ifade özgürlüğü” ile “devletin koruması gereken makamları eleştiri sınırları” arasındaki çizginin ne kadar esnek ya da kırılgan olduğunu yeniden gündeme taşıdı.

  • Altaylı’nın durumu, geleneksel medya kanallarından sonra internette (özellikle YouTube) alternatif medya üretenlerin risk altında olabileceğini gösteriyor — bu da Türkiye’de medya ve haber alma özgürlüğü üzerindeki baskılara dair tartışmaları alevlendiriyor.

  • Mahkeme kararının emsal olup olmayacağı, benzer davalarda hukuki ve toplumsal bir ölçüt haline gelebilir; bu da gazeteciler, yorumcular ve medya platformları açısından kritik bir eşik olabilir.