Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), kadınlar kategorisinde trans kadın sporcuların katılımını sınırlayacak yeni bir düzenleme üzerinde çalışıyor.
Komiteye bağlı bilim ve sağlık kurullarının hazırladığı ön rapora göre, trans kadın sporcuların fiziksel olarak “doğal avantajlara” sahip olduğu ve bu durumun adil rekabeti etkileyebileceği değerlendiriliyor.

IOC Bilimsel Danışma Kurulu tarafından sunulan raporda, cinsiyet geçiş süreci tamamlanmış sporcularda dahi kas kütlesi, kemik yoğunluğu ve testosteron etkisinin tamamen ortadan kalkmadığı belirtildi.
Kurula göre bu faktörler, kadınlar kategorisinde yarışan cisgender (biyolojik kadın) sporcularla eşit koşullar oluşturulmasını zorlaştırıyor.

Raporun ardından IOC, “adil rekabetin korunması” amacıyla 2026 yılına kadar kapsamlı bir politika değişikliğini gündemine aldı.

Trans hakları savunucuları ve insan hakları örgütleri, IOC’nin bu yaklaşımını ayrımcı olarak nitelendirdi.
Aktivistler, bu tür yasakların sporun kapsayıcı doğasına zarar vereceğini ve trans bireylerin görünürlüğünü azaltacağını savunuyor.

Bazı spor federasyonları — örneğin World Athletics ve UCI (Uluslararası Bisiklet Birliği) — daha önce benzer sınırlamalar getirmişti. IOC’nin kararının bu doğrultuda olması, küresel düzeyde yeni bir standart oluşturabilir.

Uluslararası basın kaynakları, IOC’nin yeni düzenlemesini 2028 Los Angeles Olimpiyatları öncesinde yürürlüğe koymayı hedeflediğini aktarıyor.
Kararın, spor dünyasında adil rekabet ile insan hakları arasında uzun süredir devam eden tartışmayı yeniden alevlendirmesi bekleniyor.