Şehir Plancısı Özge İrem Altunay kent planlamalarıyla ilgili Demokrasi Gazetesi'ne konuştu!

 

Şehir Plancısı Özge İrem Altunay,  şehir planlarken altyapı, çevre, toplum ve ekonomi gibi konuların birlikte düşünülüp planlanmasına vurgu yaptı. Kentlerde deprem konusunda da erişilebilirlik ve sürdürülebilirlik kavramların da önemine değinen Altunay, tahliye yolları ve toplanma alanları kent planlarında belirlenmeli; bu alanların hiçbir koşulda başka fonksiyona tahsis edilmemesi gerekmektedir diye ekledi.

 

Röportaj:Berna Yılmaz

 

 

Sizi Tanıyabilir miyiz?

 

Merhaba, ben Özge İrem Altunay. İstanbul Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama bölümünden mezun oldum. Yine İstanbul Teknik Üniversitesi Ulaştırma Mühendisliği yüksek lisans programına devam etmekteyim. Şimdi ise kentsel ulaşım planlama üzerine çalışan özel bir firmada Şehir Plancısı olarak çalışmaktayım.

 

 

Şehir plancısının çalışma alanları nelerdir?

 

Bir şehir plancısı kenti etkileyen birçok konuda çalışma alanına sahiptir. Planlama ofisleri, ulaşım planlama ofisleri, mimari ve kentsel tasarım ofisleri, gayrimenkul değerleme ve geliştirme şirketleri, akıllı kent sistemleri şirketleri, coğrafi bilgi sistemleri tabanlı danışmanlık hizmetleri sunan şirketleri gibi birçok uzmanlık alanında şehir plancılarını görebilmekteyiz.

 

 

 

İdeal bir şehir nasıl olmalı, Türkiye’de böyle bir modelin örneği var mı?

 

İdeal bir şehir aslında teoride bilinen doğruların pratikte uygulandığı görebildiğimiz şehirlerdir. Her şehir farklı karakteristiğe sahiptir. Kent planları da aslında bu karakteristiklere uygun, doğal ve beşeri çevre arasındaki dengeyi koruyan, yaşanabilir bir sisteme hizmet vermeyi amaçlamaktadır. Kentteki fonksiyonlar bu kentte yaşamını sürdüren her kentli için güvenli, erişilebilir ve adil olmalıdır. Tabi ki kenti sadece fiziksel müdahale ile düzenlemek yeterli olmayacaktır, ancak farklı disiplinlerle bir araya gelerek hem kentin fiziksel hem de sosyo-ekonomik altyapısının da belirli bir ideale ulaşması gerekmektedir. 

 

 

Şehirler depreme nasıl hazırlanmalı?

 

Bir kentin depreme hazırlanması için öncelikle kentsel dönüşüm kavramını iyi anlamak gerekmektedir. Bu kavram düzensiz yapılaşmış kentlerde bir araç olarak kullanılarak, kenti deprem güvenli hale getirebilmektedir. Ayrıca bu dönüşüm sadece yapı ölçeğinde kalmadan, kentin ana bileşenlerini ele almalıdır. Altyapı, çevre, toplum ve ekonomi gibi konular da birlikte düşünülmeli ve planlanmalıdır. Tahliye yolları ve toplanma alanları kent planlarında belirlenmeli; bu alanların hiçbir koşulda başka fonksiyona tahsis edilmemesi gerekmektedir. Kentlerde deprem konusunda da erişilebilirlik ve sürdürülebilirlik kavramları çok önemlidir. Bir kent erişilebilir ve afete dirençli olmalıdır.

 

 

 

Kentsel dönüşüm ile kentsel (yerinde bina) yenilemenin farkı nedir?

 

Yerinde dönüşüm depreme dayanıklı olmayan bir yapının yıkılarak, yine bulunduğu arsa üzerinde imar kararında değişiklik yapılmadan yapının yeniden inşa edilmesidir. Ancak kentsel dönüşüm bir bütün olarak düzensiz yapılaşmış bir bölgenin belirlenerek riskli yapıların yıkılıp yeniden yapılmasıyla birlikte konut dışındaki eğitim alanı, sağlık alanı, sosyal donatı alanı, yeşil alan gibi fonksiyonların da birlikte planlanmasını içermektedir.

 

 

Kent planlamasında kültür önemli bir faktör mü?

 

Kentler tarih boyunca birçok medeniyetin kültürü ile şekillenmiştir. İnanç biçimleri, yaşayış tarzı, dil, ekonomik yapı, örgütsel yapı gibi kavramlar kültürü etkilediği gibi kentsel alanı da etkilemektedir. 

 

 

 

İstanbul’daki kentleşme hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

Tarihi, coğrafyası, yetişmiş iş gücü ve sahip olduğu ekonomisiyle sadece ülkemizde değil dünyada da önemli bir şehirdir. Ayrıca en önemlisi İstanbul birçok medeniyetin izlerini taşıyan metropol bir şehirdir. Hızla artan nüfus ve düzensiz yapılaşma bu medeniyetlerin izlerini görmezden gelmemize engel olmamalıdır.