Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, son operasyonu Milliyet gazetesinde değerlendirdi. Türkiye'nin terörle mücadelesi yurt içi ve yurt dışında etkili bir şekilde devam ederken geçtiğimiz gün Suriye ve Irak'ın kuzeyinde Pençe Kılıç Hava Harekatı'nın yapıldığı duyuruldu.

 

Milliyet gazetesinden Sercan Dinç'in haberine göre; Katar ziyareti dönüşü açıklama yapan "ABD Başkanı Biden’la Bali’de görüştünüz. Rus lider Putin’le de sürekli temas halindesiniz. Bu operasyonla ilgili konuştunuz mu? Tavırları ne oldu?" sorusuna Erdoğan, 'Biz bu operasyonla ilgili ne Sayın Biden’la ne Sayın Putin’le herhangi bir görüşme yapmış değiliz. Fakat bizim her an bu bölgede bu tür şeyleri yapabileceğimizi zaten sayın Biden da sayın Putin de biliyor. Nitekim bu olayda da olduğu gibi, her zaman söylüyoruz ya, bir gece ansızın gelebiliriz... Türkiye’nin güvenlik teşkilatı, bizler icazetli çalışmıyoruz. Biz eğer bir adım atacaksak bunun kararını veririz ve bu adımı da atarız. Bu konuda Amerika artık bizi bilmesi lazım. Herhalde biliyordur. Bundan sonraki süreçte zaten bizim çok daha önemli adımları kararlı bir şekilde nasıl atacağımızı, atmamız gerektiğini de inşallah hepsi görecek.' yanıtını vermişti.

 

"En etkili hava harekatı olmuştur"

 

Dün de Yusufeli Barajı'nın açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan isim vermeden ABD'yi uyararak, 'Türkiye'yi harf oyunlarıyla, terör örgütünün ismini değiştirerek, yanlarında askerlerine görüntü verdirerek oyalayacaklarını sananlar için yolun sonu geldi' açıklamasını yapmıştı. Bakan Akar ise Pençe-Kılıç Harekatı ile ilgili, "19 Kasım'da başlatılan, Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde icra edilen Pençe-Kılıç Harekatı, terör örgütüne yönelik son dönemde gerçekleştirilen en büyük, en kapsamlı ve en etkili hava harekatı olmuştur" demişti.


ABD'nin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price'ın terör örgütünün saldırılarını kınamadığı skandal açıklamada şu ifadelere yer verilmişti: "Suriye ve Türkiye'deki sivil can kaybı için en içten başsağlığı diliyor. Sivilleri korumak ve ortak DEAŞ’ı yenilmesiyle ilgili ortak hedefi desteklemek için Suriye'de gerilimi azaltma çağrısında bulunuyoruz. Irak'ta, Irak'ın egemenliğini ihlal eden koordineli olmayan askeri harekata karşı çıkmaya devam ediyoruz. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Direktörü John Kirby ise, "Türkiye, özellikle güneyinde meşru terör tehdidi nedeniyle muzdarip olmayı sürdürüyor. Tabii ki her türlü kendilerini ve vatandaşlarını savunma hakları var” demişti. Ayrıca Kirby, “Bölgedeki bir operasyon, ortağımız SDG’nin DAEŞ ile mücadele kabiliyetlerini kısıtlayabilir. SDG ile bunun için ortaklık yapıyoruz ve DAEŞ üzerinde baskıyı devam ettirmek istiyoruz" diye konuşmuştu.

 

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi KKTC/Lefkoşa Hukuk Fakültesi Uluslararası Hukuk Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. Emete Gözügüzelli Milliyet gazetesinden Sercan Dinç'e değerlendirdi.

 

Gözügüzelli'nin değerlendirmeleri şöyle; "Bu harekat ABD ve Rusya için çok şey ifade ediyor. Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kendine yeten, güçlü, kararlı, ulusal moral ve güçlü bir siyasi irade, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında alınan bir kararla terörle mücadelede herhangi bir müsamaha gösterilmeyeceği net bir şekilde ilgili taraflarca görülmüştür. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Endonezya ziyareti dönüşünde Pençe Kılıç Hava Harekâtı’nın başlatılması talimatını verdi. İkinci husus; Bu mesele Türkiye'nin meselesidir. Türkiye'nin 1980'lerden sonra özellikle maruz kaldığı, terörle mücadelesinde bugüne kadar terör örgütlerinin bölgemizde başta ABD olmak üzere somut desteklenmesiyle ilgili istikrarsızlaştırma yönünde güdülen politikanın, Türkiye tarafından aynı zamanda böyle bir politikaya ifade edilmeyeceği, terör örgütü ve türevlerine Türkiye'nin güveniğine karşı yöneltilen saldırılarda gereken yanıtın hiç tereddütsüz, hukuki zeminde gösterileceğinin de ifadesidir."

 

"Türkiye'nin icazet alması mümkün değildir"

 

Bu harekat, ABD ve Rusya'nın özellikle Türkiye'nin sahip olduğu milli savunma sanayiisi açısından ne kadar etkin ve güç sahibi olduğunu anlamlandırmaları açısından son derece önemlidir. SİHA ve İHA'ların bu operasyondaki gücü, aynı zamanda TSK'nın sahip olduğu envanter açısından teknik manada operasyonun yürütülmesinin çok profesyonel ve sivil halkın zarar görmeden harekatın yürütülmesinin gösterdiği etkinlik ve kabiliyetin de anlamlandırılması tarafından da son derece önemlidir. ABD ve Rusya'nın yaptığı açıklamalar aslında bu meselede sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifade ettiği üzere; 'Herhangi bir taraftan Türkiye'nin icazet alması mümkün değildir.' Çünkü Türkiye, egemen bir devlettir. Türkiye, kendi egemenlik haklarını uluslararası alanda sahip olduğu yetkileri, özellikle de kendi ulusal güvenliğini ilgilendiren durumlarda atacağı adımlarda herhangi bir devletten icazet alması mümkün değildir. Zaten uluslararası hukukta söz konusu böyle bir uygulama olmaz. Bu devletlerin egemenlik ilkesine aykırılıktır.