
Bir Gün Gidersin, Adın Kalır: Mertens Sessizce Uğurlandı
Dries Mertens... Bir şehir onu beklemedi, ama o geldi. Bir tribün onu çağırmadı, ama o sahaya çıktı. Ve sonunda herkesin sevgilisi oldu.
2022 yazında kimse ne olacağını tam bilmiyordu. Yıllarca Napoli’yi Napoli yapan, topu ayağına aldığında oyunu şiire çeviren adam, İstanbul’a geldi. "Yaşlandı" dediler. "Yeter mi?" diye sordular. O ise sahada cevap verdi: Sakinlikle, zarafetle, ustalıkla.
Ve şimdi… Geldiği gibi gidiyor. Sessiz, ağırbaşlı, onurlu.
Vedalar Hep Biraz Erken
Futbolu bırakıyor Mertens. Bir gün “belki bir sezon daha İtalya” deniyordu. Sonra o sustu. Ve sustuğu yerden bir cümle bıraktı geriye:
“Ailemle konuştum. Hazırız.”
Hazırmış… Peki biz hazır mıyız?
3 Temmuz’da son kez sahaya çıkacak. Marek Hamsik’in jübile maçında. Eski dostuna veda ederken, kendi hikâyesine de son bir cümle ekleyecek.
Rakamlar Değil, Anılar Kaldı
Evet, istatistikleri var. 136 maç, 25 gol, 44 asist, 3 kupa… Ama bunlar değil geriye kalan. Bir Fenerbahçe derbisindeki kıvrak pası, bir şampiyonluk gecesindeki gülümsemesi, bir çocuğun formasını imzalarken gözlerindeki sevgi...
Mertens, Galatasaray’a yıldız olmaya değil, aidiyet kazandırmaya geldi. Ve bunu başardı.
Şimdi Ne Olur?
Artık sahada olmayacak. Belki ekranlarda belirecek. Belki sadece ailesiyle sakin bir hayat sürecek. Ama bir tribün onu hep alkışlayacak. Belki de bir gün, tribünler onu değil, onun bıraktığı boşluğu alkışlayacak.
Dries Mertens futbolu bıraktı. Ama Galatasaray, ondan kalan duyguyu kolay kolay unutamayacak.