Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge programında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nun çıkarılması ve yayıncılık açısından bunun analizini yayıncı gözüyle yapma gereği duydum. 

Diyelim ki yayın politikanız Demirören medyada olduğu gibi hükümetle ters düşmemeyi gerektiriyor. Bu durumda açıktan destek veremeseniz bile yapılan yayınlarda Binali Yıldırım'ı öne çıkarmanız ve rakibini de zaman zaman sansürleyerek çok iyi izlenim oluşturmayacak şekilde bir haber kanalı da olduğunuz için ekrana mecburen taşımanız gerekecektir.

CNN TÜRK hem tarafsız hem de Ak Parti destekçisi olabilmek için nasıl yayın yapar?

1-Her adaya haerinde yer verir: Desteklediği adaya daha uzun zaman ayırır. Spot cümleleri çok iyi seçer. Sempatik görüntüleri seçerek haber montajını yapar.

Yani desteklenen aday bir konuşma yapmış ve haberde 3 dakika yer vereceksiniz. Baştan sona dinlenilir ve en çok halkın seveceği cümleler seçilerek onlar haber metnine ve görüntülere taşınır. Rakip olarak görülen adayın haberini yayınlamak için önce haber yayın dairesinden onay istenir sonra da vaadleri içermeyen oy toplamaya yeteri kadar etkili olamayacak cümleler seçilerek bir haber montajı yapılır.

TV Programı Yayın Planlama

Örneğin Tarafsız Bölge, adayların programa çıkarılması belirlenirken seçime en uzun zaman öncesinde kaybetmesini istediğiniz adayı ilk programa çağırır. Seçimi kazanmasını istediğiniz adayı da seçime daha kısa zaman kala çağırırsınız.
Kaybetmesini istediğiniz adaya gizli sansür uygular TV yayıncılığı açısından yayın öncesi hazırlığa özen göstermezsiniz. Yayın sırasında da programın editörü KJ denilen alt yazıları bilerek özensiz girer. Gazetecilik konusunda acemi biri gibi davranarak manşet olacak cümleler yerine basit cümleleri ekrana verdirir. KJ operatörü de ne isteniliyorsa onu yayına verir. Burada KJ'de çok özel manşetler verdin diye KJ operatörünün işine son verilmez. Editör veya Prodüktör bu konudan sorumludur. Aynen kameramanın iyi çekim yaptı diye işine son verilemeyeceği gibi... O konuda da sorumlu kişi yönetmendir. Bu konuya da birazdan geleceğim.

Eğer TV kanalı bir adayı destekliyorsa ne yapar?
Yayın öncesi hazırlıklar hararetle başlar. VTRler hazırlanır. Konuşma sırasında yayına verilmek üzere DSF görüntüler hazırda tutulur. Prodüktörün yaptığı akışa göre yayın ilerler. Yönetmen kameramanlardan güzel görüntüler ister. Editör spot cümleleri manşetlik olacak şekilde KJye yollar. Sunucu sorularında gündeme gelmesi istenmeyen soruları sormaz. Sunucu kendi kariyerini düşünerek zorlayan sorular sorsa da bunun belli bir dozu vardır profesyonel bir gazeteci bunu iyi ayarlar. Yönetmen yakın planda verilmesi gereken her şeyi kameramanlardan ister. Ekrana grafik verilecekse o grafikleri hem kameralardan yakın çekimle hem de playout programı ile grafik olarak rejiden yayına verdirir. Aslında yayıncılık açısından olması gereken de budur. Ama bunu her adayda yapmazlar. Kameraman istenmeyen bir görüntü seçip hazırda beklese bile yönetmen geçtik demeden o görüntüye geçilemeyeceği için kameramanın sorumlu olabileceği bir yayın formatı mümkün değildir. Hepsinde kulaklık vardır ve intercom vasıtasıyla yönetmeni duyarak istenilen görüntüyü hazırlarlar. Tabiki kurallı çekim teknikleri çerçevesinde bunu yaparlar. CNN TÜRK ve diğer büyük kanallar ekip desteğini dışardan anlaştığı prodüksiyon şirketlerinden alıyorlar. CNN TÜRK'te Tarafsız Bölge programını stüdyoda çeken şirket Özkan Prodüksiyondur. Kanalın oradaki ekiple işi yokktur. Kameramanlar prodüksiyon şirketinin çalışanlarıdır. CNN TÜRK'ün kendi bünyesindeki kameramanlar mesaileri bittiği için o saatte orada olmaz. O yüzden Ahmet Hakan rahat bir şekilde kameraman arkadaşlarımız görevinin başındalar diye açıklama yapar. Özkan Prodüksiyondaki çalışanların en büyük sorunu da az maaşa uzun mesai harcamaktır. Kovulsalardı Uğur Dündar'ın Sözcü TV'de onları işe alacağız açıklamasına çok sevinirlerdi hatta kovulmak isteyebilirlerdi. Ancak teknik açıdan kovulmalarını gerektirecek bir durum yok herhangi bir sorumlulukları da yok. Kanalın müdürleri onları tanımaz bile onlara bir şey de sormaz. Yönetmene sorarlar neden o görüntüyü yayına verdin diye.

Yayın Planlama detayları meslek sırrından çıkmış olsun zaten bu mesleten pek umudumuz da kalmadı. TV'de ekmek yok diye bıraktım ama büyük kanallardaki arkadaşlar halen hata yaptıklarında RTÜK ceza yazar mı diye çok basit saçma sapan konularda yine zaman zaman benden bilgi alıyorlar. Ben diğer ayrıntıları da vereyim sizlere.

Reklam arasında kamu spotu verecekseniz desteklediğiniz adayın yayınında kaliteli çekimleri olan ve iktidarın hizmetlerine atıfta bulunan bir spot yayınlarsınız. Ama desteklemediğiniz aday ise yayın planlamadan gelen saniyeli yayın akışında sigarayla mücadele gibi ya da olumsuz örnekler taşıyan bir kamu spotu yazılır. Reklam arasını daha uzun tutmak için program tanıtımları da reklamdan sonra sırayla girer. Ama desteklenen adaysa reklam arası kısa olsun diye tanıtımlar akışa yazılmaz. Yazılıyorsa da yayın planlama detaylarını iyi bilmeyen biri yazmıştır. 

Yapılan yayının web sitesinde haberi yapılırken de ekran görüntüsü olarak sevdiğiniz aayın karizma ve sempatik hali alınırken, desteklemediğiniz adayın asabi görünen hali fotoğraf olaak web sitesinde habere konulur.

Bunun gibi incelikler vardır. Bir nevi gizli ve teknik sansürü uygulayabildiğiniz gibi, isterseniz yayıncılık açısından süper bir yayın da yapmanız mümkündür.

Harun Gencel - demokrasigazetesi.com