İzmir’de yerel yönetimde çarpıcı bir dönüşüm yaşanıyor. Belediye binasında “makam odası” kavramı tarihe karışıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, başkan dahil tüm yöneticilerin bulunduğu kurumsal yapıda açık ofis sistemine geçme kararını duyurdu. Bu adım, kurum içi iletişimi hızlandırmak, karar süreçlerini sadeleştirmek ve yatay yönetim modeline geçmek amacıyla planlandı.
Yeni sistem çerçevesinde, yaklaşık 900 metrekarelik bir alanda 80 kişilik üst yönetim ekibi bir arada çalışacak şekilde tasarlandı. Makam odaları kaldırılırken, çalışma masaları ve koltuklar yeniden düzenlendi. Bu sayede yöneticiler, aynı mekânda yan yana çalışacak; randevu almak veya kapı çalmak zorunda kalmayacak.
Belediye Başkanı Cemil Tugay, bu değişimi yalnızca fiziki bir yeniden düzenleme olarak görmüyor. “Hiyerarşiler yerine işbirliğini, kapalı kapılar yerine açık iletişimi öne çıkaracağız” diyerek uygulamanın yeni yönetim kültürünün bir parçası olduğunu vurguluyor. Ayrıca, “Her kararın izlenebilir olmasını istiyoruz, başkanın ya da yöneticinin kapalı odasında alınan bir kararı değil” şeklinde ifadeler de kullanıldı.
Modelle birlikte bazı ‘ayrıcalıkların’ da geride bırakılması hedefleniyor: özel sekreteriler ya da yardımcılara tahsis edilmiş ayrı makam ofisleri olmadan herkes eşit düzlemde çalışacak. Çay servisi ve özel çaycı hizmeti de kaldırılarak yöneticilerin kendi çaylarını kendilerinin alması sistemin sembolik bir parçası oldu.
Uygulamanın geniş ölçekte hayata geçmesi ise yaklaşık 2,5 yılı bulacak şekilde planlandı. Belediye yönetimi, bu süre içinde mevcut yapıyı yeni modelle tamamen uyumlu hâle getirmeyi amaçlıyor. Sistemin başarılı olması durumunda diğer belediye ve kamu kurumlarında da örnek alınabilecek bir model olabileceği konuşuluyor.

