Koronavirüs önlemleri gündemdeki yerini korurken yaşanan korku ve endişenin kontrol altında tutulması gerektiğini söyleyen psikologlar, birçok kişinin koronavirüs yüzünden psikolojik olarak etkilendiğine dikkat çekti. Pek çok kişinin koornavirüsten korunmak için gereğinden fazla önlem aldığına dikkat çeken Psikolog Dilek Saltık, kişilerin zihinlerini hastalığın riskleriyle meşgul ettiğini söyledi. Peki böyle bir ortamda psikolojik olarak sağlıklı kalmanın yolu nedir? İşte bu sorunun cevabı...

Son günlerde gündemi meşgul eden koronavirüs ile ilgili haberleri birçoğumuz takip ediyoruz. Bu virüsün ölüm riski ise tedirginlik yaratıyor. Peki, gerekenden fazla önlem almak, zihnimizi sürekli bu riskle meşgul etmek, hayatımızda sürekli bu virüsün panik yaratan etkilerini gündeme getirmek psikolojimizi nasıl etkiler? Bu sorunun yanıtını DoktorTakvimi.com uzmanlarından Psikolog Dilek Saltık veriyor.

İNSAN BEYNİ KORKUYA SADIKTIR

Öncelikle virüsü tanımanın, doğru bilgiye ulaşmanın ve bu bilgiler ışığında gerekli önlemleri almanın kişiyi güvende hissettireceğinin altını çizen Saltık, “11 Mart itibarıyla vaka sayılarını araştırdığımızda 119 bin 233 vakanın olduğunu, bunların 4 bin 299’unun ölümle sonuçlanmasına rağmen 66 bin 577’sinin ise iyileştiği bilgisine ulaşabiliyoruz. Bu nedenle virüsten korunmanın yanı sıra bağışıklık sistemimizi ve psikolojik sağlamlılığımızı geliştirmeye odaklanmak daha yararlı olacaktır.Ölümler, kayıplar maalesef hepimize acı veriyor.Ancak yaşamın tüm belirsizliğine rağmen hayata devam ediyoruz. Ölümden daha acı veren durum ise ölüm korkusu... İnsan beyni korkuya sadıktır. En çok neden korkarsanız kendinizi onun içinde bulmanız ise tesadüf değildir. Her an ölüm korkusunu yaşamak kimilerimiz için gerçek bir ölümden daha acı vericidir” diyor.

ZİHNİ KORKUYLA UĞRAŞIR

“Koronavirüsünden bedeninizi korunmaya çalışırken, zihninizin psikolojik sağlamlılığını da önemsemenizde fayda var” diyen Psikolog Dilek Saltık, insan beyninin bir olaydan veya durumdan korku duyduğunda, tüm dikkatini o korku ile ilgili sinyallere açık hale getirdiğinin ve zihnin o korkuyla uğraştığının altını çiziyor. Saltık, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Böyle bir durumda kişi felaketleşme senaryosu ile karşı karşıya gelir. Olayları olduğu gibi değil, olduğundan daha şiddetli yorumlamaya başlar. Bu durum da kaygı bozukluklarının habercisi haline gelebiliyor.

Koronavirüsünü de medyada çokça yer almasının kaygıyı arttırıyor. Ayrıca çok sık yapılan uyarılar, kaygıyı odak noktası haline getiriyor ve kaygı düzeyini yükseltiyor. Burada virüs hakkında doğru bilgiye ulaşmanın ve gerekli önlemlerin alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum.”

ÇOCUĞUNUZ İÇİN EVDEKİ GÜNDEMİ DEĞİŞTİRİN

Çocukların ebeveynlerini örnek aldığını hatırlatan Saltık, çocuklu ailelere de önemli önerilerde bulunuyor: “Çocuklar ebeveynlerinin kaygıyla nasıl baş ettiklerini izler ve ebeveynleri örnek alırlar. Evde koronavirüs sıkça konuşuluyorsa gündemi değiştirmelerini öneririm. Kaygısı yüksek olan çocuklara ‘Evet, böyle bir virüs var. Koronavirüsünü biliyor ve tanıyoruz ama hayatımızın merkezine de almıyoruz. Daha önce de buna benzer olaylar yaşandı; kuş gribi, domuz gribi gibi. Bunlar sonsuza dek sürmedi, geldi ve geçti. Biz gerekli önemleri alıyoruz, sağlıklı besleniyoruz, kendimizi koruyoruz ve güvendeyiz’ şeklinde bir konuşma yapılabilir.”

BASİT AMA ETKİLİ YÖNTEMLERİ ES GEÇMEYİN

Psikolog Dilek Saltık koronavirüsten korunmak için Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen basit ama etkili yöntemleri şöyle hatırlatıyor:

El hijyenine dikkat edin ve sık aralıklarla elleri en az 20 saniye sabun ve suyla yıkayın. Sabun ve su olmadığı durumlarda alkol bazlı el antiseptiği kullanın.
Çiftlik veya vahşi hayvanlarla korunmasız temastan kaçının.
Enfekte olduysanız eğer, mesafeyi koruyun, öksürürken, hapşırırken tek kullanımlık kağıt mendil ile ağız ve burnunuzu kapatın. Kağıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içini kullanın. Ardından ellerinizi mutlaka yıkayın, gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza dokunmaktan kaçının.
Enfekte olmuş kişilerle yakın temastan kaçının.
Enfekte olan kişilerin dokunduğu yüzeyleri dezenfekte edin.
Et, yumurta gibi hayvansal gıdaları iyice pişirin.