ABD’de yurttaşlar her yıl polise verilen devasa bütçelerden kesintiye gidilmesinin polisin vahşetini durdurmak için önemli bir araç olduğunu savunuyor. Kesilen bütçenin halk için kullanılması isteniyor.

ABD’de polis şiddeti ve ırkçılığa karşı başlayan protestolar devam ediyor. 25 Mayıs’ta Minnesota’nın Minneapolis kentinde siyah yurttaş George Floyd’un öldürülmesinin ardından başlayan protestolarda ortak ve güçlü bir slogan var: ‘Polisin bütçesini kes!

BirGün'ün haberine göre; kısa sürede bir hareket haline gelen bu slogan, son dönemde gün yüzüne çıkan iki gerçekten besleniyor: Birincisi, Covid-19 salgını sırasında, sosyal politikalara yapılan yatırımların yetersizliği nedeniyle çok sayıda insanın hayatını kaybetmesi. Bu ölümlerin yüzde 24’ü siyah. İkincisi de polisin gündelik bir yöntem olarak şiddet kullanması ve yurttaşları öldürmesi. Burada da siyahlar beyazlardan çok daha yüksek oranda hedef. Floyd cinayetiyle ve eylemlerle birlikte yeniden açılan güvenlik tartışmaları şu soru etrafında şekilleniyor: ABD halkının güvenliğini, sokaklarda şiddet saçan polis mi sağlayacak yoksa toplum sağlığını koruyacak, halka iyi bir yaşamı garanti edecek bir sistem mi?

MADDİ UÇURUM

George Floyd, markete sahte 20 dolar verip sigara aldığı iddiasıyla polise şikâyet edilmiş ve polis tarafından öldürülmüştü. ABD’de 2017’de polise verilen bütçe 115 milyar dolar. Sistemin yarattığı bu uçurum, Covid-19 salgınında da ortaya çıktı. Sorulan soru şu: ‘Nasıl olur da dünyanın en zengin ülkesi, salgına cevap verecek bir halk sağlığı mekanizmasını koordine edemez ve merkezi şekilde fonlayamazken, ülke genelinde barışçıl gösterileri baskılamak için polis gücünü koordine edebilir?” (Rebel’den alıntılayan monthlyreview.org)

Buradan hareketle, polisten yapılan bütçe kesintisinin özellikle siyahları derinden yaralayan, sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara yönelik yatırımlar için kullanılması isteniyor. Temsilciler Meclisi Üyesi Demokratik Sosyalist Alexandria Ocasio-Cortez bütçe kesintisi talebini destekleyen isimlerden. Cortez, Instagram hesabında kendisine yöneltilen bir soru üzerine, şunları söyledi: “Varlıklı beyaz topluluklar hâlihazırda gençliğe, sağlığa, barınmaya polisten daha fazla bütçe ayırmayı seçtikleri bir dünyada yaşıyorlar. Bu toplulukların yaşadığı yerlerde suç oranları daha düşük, bunun nedeni orada daha fazla polis olması değil, suçu düşüren sağlıklı bir toplumu yaratacak daha fazla kaynaklarının olması.”

İKİ HEDEF

‘Polisin bütçesini kes’ sloganıyla dile getirilen taleple hedeflenen, maddi kesintinin ötesinde… Asıl ulaşılmak istenen sonuç, polis teşkilatının lağvedilmesi ve yeni bir yapının kurulması. Buna ek olarak var olan ırkçı yapının siyahları hapse atıp durmasına da engel olmak. ABD dünyada hapishanelerde en fazla kişi barındıran ülke. 2016 rakamlarına göre ABD’de yaşayan her 100 bin kişiden yaklaşık 655’i hapiste. Devlet hapishanelerindeki siyah ve beyaz oranı ise 1’e 5.

HALKIN BÜTÇESİ

‘Polisin bütçesini kes’ sloganı etrafında birleşen hareket, daha önce pek çok eyalette faaliyet gösteren ‘Halkın Bütçesi’ inisiyatiflerini hatırlatıyor. Bu gruplar uzunca bir süredir, eyalet yetkililerinden, bütçeyi sosyal harcamaları gözeterek yapmalarını istiyorlardı. citylab.com’da yer alan habere göre, bugün eylemlerde yükselen talep, hem eyalet yetkililerinin Halkın Bütçesi taleplerini görmelerini hem de yerel halkın Halkın Bütçesi’ne sahip çıkmasını sağladı.

Bugün sokakta ‘polisin bütçesini kes’ diye haykıran halk için en büyük kazanım, Minneapolis Kent Konseyi’nin veto riskini ortadan kaldıracak bir oy oranıyla polis teşkilatını lağvetme kararı almasıydı. Konsey, polis yerine, halkın talepleri gözetilerek, yeni bir yapı kurulacağını açıkladı. Kent Konseyi Başkanı Lisa Bender, 1,3 milyarlık yıllık toplam bütçeden 200 milyon dolar kesintiye gidilebileceğini söylüyor. Polise 1,8 milyar dolarlık bütçe ayrılan Los Angeles’te, bütçeye yüzde 7 zam isteniyordu. Fakat Belediye Başkanı, Eric Garcetti, polis bütçesinden 100-150 milyon dolar kadar kesinti üzerinde çalıştıklarını söyledi. San Francisco Belediye Başkanı London Breed ise polisin bütçesinden kesip Afrikalı Amerikalı topluma bütçe aktarabileceğini belirtti. New York Belediye Başkanı Bill de Blasio ise polisin bütçesinden sosyal hizmetler için kesinti yapılacağına dair açıklama yaptı.

'POLİSİ LAĞVETMEK ZOR'

Kampanyayı destekleyenler arasındaki yaygın kanı, polisin bütçesini kes sloganının ABD’de önemli bir politik talep olduğu ve bu talebin kendisini de aşarak polis teşkilatının lağvedilmesine evrileceği. Ancak hareketin amacına ulaşmasının zor olduğunu belirtenler de var; Max Rameau ve Netfa Freeman, Black Agenda Report (Siyah gündem raporu) internet sitesindeki yazılarında, hareket büyük öneme sahip olsa da polisin bütçesini kesmenin, lağvedileceği anlamına gelmediğini söylüyor. Polisin zenginliğin nedeni değil sonucu olduğunu belirten yazarlar, “Polisin bütçesini kesmek, bildiğimiz şekilleriyle silahlı ve üniformalı güçleri sona erdirebilir, fakat egemen sınıf varlıklarını korumak ve isteklerini yaptırabilmek için paralı askerler tutar” ifadelerini kullanıyor.

TRUMP VE BİDEN KARŞI

ABD Başkanı Donald Trump’ın geçen hafta boyunca yaptığı açıklamalara göre, talebe bakış açısı, eylemlerin bütününe olandan farklı değil. Hafta başında “Kanun ve nizam, Polisin fonunu kesme ve lağvetme değil. Radikal Sol Demokratlar çıldırmışlar” şeklinde bir tweet atan Trump, Dallas’ta ise “Polise daha fazla kaynak verilmeli” dedi.

Kasım ayında yapılacak başkanlık seçiminde Trump’ın karşısına Demokratik Parti başkan adayı olarak çıkması muhtemel Joe Biden da talebi desteklemedi. Hafta başında CBS’e konuşan Biden, kaynağı kesmek yerine reformdan yana olduğunu söyledi.

ANKETLER NE DİYOR?

Eylemlere destek yüksek. Ancak anaakım anketler polisin bütçesinin kesilmesine verilecek desteğin düzen siyaseti için sağlamcı bir hamle olmayacağını düşündürebilir. Geçen cuma yayınlanan ABC-Ipsos anketine göre bütçe kesintisini ülkenin yüzde 34’ü destekliyor. Washington Post’un ay başında Schar’a yaptırdığı ankete göre eylemlere destek ise yüzde 74 seviyesinde.