Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kimyasal silah kullandığını iddia eden Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, 'terör örgütü propagandası' yapmak suçlamasıyla İstanbul'da gözaltına alındı. Fincancı, Ankara polisine teslim edilecek. Fincancı ve Türk Tabipler Birliği yönetiminin de görevden alınması talep edildi.

 

Hürriyet'in haberine göre; 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"PKK/YPG silahlı terör örgütünün sözde yayın organına yaptığı açıklamalar nedeniyle Türk Tabipler Birliği Başkanı Rasime Şebnem Korur, Terör Suçları Soruşturma Bürosu'nca başlatılan soruşturma kapsamında 'Terör Örgütü Propagandası Yapmak suçundan 26.10.2022 tarihinde gözaltına alınmıştır." Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ayrıca Türk Tabipler Birliği Başkanı Rasime Şebnem Korur ve Türk Tabipler Birliği yönetiminin de görevden alınması için Ankara Sulh hukuk mahkemesine talepte bulundu.
Başsavcılık açıklamasında"Ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığımızca adı geçen şüphelinin halen devam ettirdiği TTB Merkez Konseyi Başkanlığı görevine, 6023 sayılı TTB Kanununun 'Amaçları dışında faaliyet gösteren TTB'nin merkez ve tabip odalarındaki sorumlu organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçilmesine, Sağlık Bakanlığı'nın veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılığı'nın istemi üzerine…' şeklindeki Ek 2'nci Maddesinin 2'nci Fıkrası gereğince son verilmesine, aynı maddenin 3'üncü fıkrasında düzenlenen usulle yerine yeni merkez konseyi başkanı seçilmesine karar verilmesi için nöbetçi asliye hukuk mahkemesi nezdinde talepte bulunulmuştur" ifadelerini kullandı. 

 

Bakan Akar'dan açıklama

 

Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik "kimyasal silah" iddiasıyla ilgili Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "TSK envanterinde kimyasal silah yok. Böyle bir şey söz konusu değil" demişti.
Akar, şunları söylemişti:
""Aslında maksatları, niyetleri ortada; Ne zaman terör örgütü çöküş sürecine girdi, büyük kayıplar vermeye başladı, bir çıkış yolu, yöntemi olarak iftira, karalama yoluna gitmeye çalıştılar. TSK’nın başarısını karalamaya, insanların zihninde bulanıklık oluşturmaya çalışıyorlar. Özellikle yurt dışında bir algı oluşturmaya yönelik 'çamur at izi kalsın' anlayışından hareketle, ne ahlaki, ne hukuki, ne insani değerlere uymayacak söylemlerde bulunuyorlar, iftira atıyorlar. Bunların kabul edilmesi asla söz konusu değil. Bizim uluslararası hukuka saygımız, bunun da ötesinde inançlarımız, insani, manevi değerlerimiz var. Biz uluslararası hukuk ötesinde, uygulamalar yapıyoruz. Bir iddia değil, son derece alçakça bir iftira... Operasyonlarında Mehmetçik, sivillere, masum insanlara, tarihi, dini, kültürel yapılara, çevreye zarar gelmemesi için diğer hiçbir ülke ordusunun göstermediği duyarlılığa sahip. Hem planlama, hem icra safhasında bu duyarlılığı gösteriyoruz. Bununla ilgili ülkemizin, bu vatanın evlatlarının, anayasal kurumlarının açık ve net şekilde tavrını göstermesi, tarafını belli etmesi lazım. Buna müsaade etmemeleri lazım. Şu ana kadar da siyasi partiler, kuruluşlar ciddi şekilde bu iddiaları lanetlediler."